3 Temmuz 2016 Pazar

Oceanaphile - Bölüm 3

DİKKAT: BU HİKAYE İKİ ERKEĞİN ARASINDAKİ ROMANTİZMİ ELE ALMAKTADIR, RAHATSIZ OLANLARIN OKUMAMASI ŞİDDETLE TAVSİYE EDİLİR!!

Bölüm 3- Misafir
Seni seviyorum; sen toprağın üstünde yürümeye başlamadan önce de seviyordum, toprağın altında uyuduğunda da seveceğim...


Sirenlere varacaksın sen önce,
Onlar büyüler yakınlarına gelen bütün insanları,
Kim yaklaşırsa bilmeden ve dinlerse onları, yandı
Bir daha evinde onu ne karısı karşılar, ne çocukları.
Sirenler onu çayırda çınlayan ezgileriyle büyüler,
Çayırın çevresinde kemikler vardır, öbek öbek
Bunlar kemikleridir etleri çürüyen insanların,
Büzük büzük durur kemiklerin üstünde deriler.
Europa tüyleri diken diken olunca kitabı kapattı. Anlaşılan Homeros onun kadar şanslı değildi, karşılaştığı yaratıklar çok daha vahşiydi. Oysa Europa'nın denizadamı... İçine garip bir ağırlık çöktüğü için iç çekti. Tahmin ettiği gibi babası bir ay boyunca denize girmesini, hatta sahilde yürüyüş yapmasını bile yasaklamıştı. Günleri saydığı, karalamalarla dolu takvimine bir bakış attı. Daha acı çekmesi gereken yirmi üç gün vardı. Şimdiden kendini bir bitki gibi hissetmeye başlamıştı bile. Sanki denizadamı onu denize daha da bağlamıştı, Europa denizi ne kadar sevse de daha önce hiç yedi günde bir kilo verecek kadar da etkilenmemişti.
Odasında kapalı geçirdiği her saniye onu Kally'den -denizadamına bu ismi koymuştu- biraz daha uzaklaştırıyor, onun gerçekliğinden çalıyormuş gibi geliyordu. Garip bir şekilde bir ay sonra tekrar denize döndüğünde Kally'nin hiç varolmamış olmasından korkuyordu. Onun gerçek olduğuna inanmaya, bilmeye ihtiyacı vardı.
Babasıyla kavga edip duş aldıktan sonra yatağına uzanmış ve uzun uzun olanları düşünmüştü. Küçüklüğünden beri hissettiği o bekleyişin, merakın ve bir şeyi bulma arzusunun biraz hafiflediğini fark etmişti. Artık denizin dibinde hayal etmesi ya da keşfetmesi gereken bir şey yoktu, çünkü onu çoktan bulmuştu. Ruhunun Kally'ninkine bağlı olduğunu ve doğduğu andan beri onu beklediğini seziyordu. Belki de denize olan bu tutkusunun nedeni de oydu.
Düşüncelerinin fazlasıyla mantık dışı olduğunun o da farkındaydı, ama bir denizadamı görmek ne kadar mantıklıydı ki? Europa odasında yalnız geçirdiği bir hafta boyunca bütün hislerini teker teker bir deney yapıyormuş gibi incelemiş ve daha önce hiç farkında olmadığı yanlarını keşfetmişti. Bu değişikliklerin çoğu denize olan aşkını artık açıklayabilmesinden kaynaklanıyordu. Ama her şeyden emin olması için en azından bir kere daha Kally'i görmesi gerekiyordu ki bunu nasıl yapacağı konusunda en ufak bir fikri bile yoktu.
Karşılaşmaları o kadar tesadüfiydi ki Europa bir yol düşünemiyordu. En mantıklısı her saniyesini denizde geçirip Kally'nin onu bulmasını beklemek olurdu. Bu seçenek de birkaç yıldan fazlasını alabilirdi. Europa onu hemen görmek istiyordu. O mavi gözlerine uzun uzun bakmak ve varoluşunun en büyük sırlarından birini çözdüğünü bilmenin tatminini yaşamak istiyordu. Onun bembeyaz teninde parmaklarını gezdirmek ve altında yatan ruhla bağını hissetmek istiyordu.
İki biliminsanının çocuğu olarak böyle fantastik düşüncelere batmış olması ironikti ama elinden bir şey gelmiyordu.
Kally yüzünden Pandora'nın kutusunu açmıştı.
Düşünürken farkında olmadan sıktığı Odysseia'yı masaya bırakıp beyazlaşan parmak boğumlarını ovdu. Denizinsanları hakkında yaptığı bütün araştırmalar birer arı gibi kafasının içinde vızıldıyordu. Europa ne kadarı doğru o kadar merak ediyordu ki. Kally'nin kanı da içene ölümsüzlüğü veriyor muydu? Kally de onu kurtaranların dileğini gerçekleştiriyor muydu? Sudan çıkarsa ölüyor muydu, yoksa insana mı dönüşüyordu? Atlantis'te mi yaşıyordu? O da güzel şarkılar söyleyip denizcileri ya da dinleyenleri büyülüyor muydu?
Ya da insan mı yiyordu?
Kally'i bir insanın üzerine eğilmişken hayal etti. İnce dudaklarından akan kan beyaz teninde iyice koyu görünüyordu, dudaklarının arasına aldığı bir et parçasını şehvani bir zevkle çiğnerken mavi gözlerini kapatmıştı. Europa etin boğazından aşağı inişini bile görebiliyordu. Denizadamının kafası önünde yatan kızın üstüne bir kez daha gömüldü, iğrenç bir kopma sesi bütün kulaklarını doldurdu. Her yer kan ve deniz kokuyordu.
Kapı açıldığında çığlık attı.
Annesi endişeyle “Bir sorun mu var tatlım?” diye mırıldandı.
Önüne gelen saçlarını eliyle geriye itip yutkundu. “Hayır hayır, iyiyim.”
Annesi kapıyı kapayıp yavaşça ona sokuldu, gözleriyle aynı hizzaya gelecek şekilde eğildi ve şefkatle ellerini tuttu. Europa'ya da aktardığı iri kahverengi gözleri irileşmişti, oğlunun gözlerine sanki ruhunun derinliklerini okumaya çalışıyormuş gibi bakıyordu. Kısa bir süre sonra annesi onun ellerini tutan ellerini omzuna yönlendirmiş ve yavaşça sıvazlamaya başlamıştı. Europa yine o garip, tapınmaya benzeyen sevgiyi hissetti içinde. Sadece bir tek çocuk yapabilmiş olmak annesini babasından çok daha farklı ve fazla etkiliyordu. Annesi hiçbir zaman ona zar zor edindiği bir hazineymiş gibi bakmayı kesmemişti.
“Emin misin Europa? Bir haftadır çok garip davranıyorsun.”
Anın yoğunluğu rahatsız olmasına neden olmuştu. Kuruyan boğazının bir ses çıkarmasına izin vermeyeceğini bildiği için başıyla onaylamakla yetindi. Kesinlikle iyiydi, sadece farklıydı. Kally'le yaşadığı o kısacık an bile neredeyse bütün kişiliğinin değişmesine yetmişti. Annesini anlayabiliyordu, o da kendine şaşıyordu. Yine de kendini kötü hissetmiyordu, aksine heyecanlıydı.
Annesi bir süre daha onu süzdükten sonra doğruldu. Europa'nın konuşmayacağını anlamıştı. “Aşağıda bir misafirimiz var, bir süre bizimle kalacak.” dedi neşeli bir sesle. “inip merhaba dersen sevinirim, Devéria benim için çok önemli biri.”
Uysalca “Olur,” deyip merdivenlerden inen annesini takip etti. Mutfağa inen merdivenlerin son basamağına geldiğindeyse donup kaldı.
Ortadaki mutfak masasına tünemiş elindeki kahveyi yavaşça yudumlayan adam annesinin Devéria'sı değil onun Kally'siydi.





2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu bölümü daha önce gormedigime ınanamiyorum burayı daha sık kontrol etmeliyim *-* beni affedebilecek misin teneby *-* Europa kally sini düşünürken asagida onu deveria olarak bulması. .. bir tesadüf mu yoksa deveria bilerek mi geldi:3 bence biliyordu. Yeni Bölüm hemen gelecek mi teneby *-* devamında ne olacağını merak ediyorum ^^ sevgiler ^^
    -globbels

    YanıtlaSil